• Sık Sorulan Sorular
  • Üye Olmak İstiyorum
  • Acil Kan Bilgi Sistemi
  • TES İletişim
Türk Eğitim-SEN
TÜRK EĞİTİM-SEN
ANKARA 4 NO'LU ŞUBE
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Şube Yönetim Kurulu
    • Şube Denetleme Kurulu
    • Şube Disiplin Kurulu
  • Bilgi Merkezi
    • Haber Arşivi
    • Duyuru Arşivi
    • Genel Merkez Haberleri
  • Kampanyalar
  • Misafirhaneler
    • Misafirhanemiz
    • Öğrenci Misafirhanesi
  • Bize Ulaşın
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Şube Yönetim Kurulu
    • Şube Denetleme Kurulu
    • Şube Disiplin Kurulu
  • Bilgi Merkezi
    • Haber Arşivi
    • Duyuru Arşivi
    • Genel Merkez Haberleri
  • Kampanyalar
  • Misafirhaneler
    • Misafirhanemiz
    • Öğrenci Misafirhanesi
  • Bize Ulaşın
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Türk Eğitim-SEN
ANKARA 4 NO'LU ŞUBE
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
TÜRK MEMURUNUN GÜR SESİ TÜRKİYE KAMU-SEN 33 YAŞINDA

TÜRK MEMURUNUN GÜR SESİ TÜRKİYE KAMU-SEN 33 YAŞINDA

25 Haziran 2025
Kategori: Genel Merkez Haberleri
A A
Facebook'ta PaylaşTwitter' da Paylaş


Konfederasyonumuzun kuruluşunun 33. Yılını coşkuyla kutladık.

Başkent Ankara’da gerçekleştirilen kuruluş yıl dönümü etkinliğimize Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı  Prof. Dr. Vedat Işıkhan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Çalışma Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın ve Faruk Özçelik, kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar, Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Sert, MHP Genel Başkan Başdanışmanı Esma Özdaşlı, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz,  Türk Mühendisler Derneği Genel Başkanı Yaşar Yekebağcı, Konfederasyon Genel Başkanımız ve sendikalarımızın genel başkanları, genel merkez yöneticilerimiz, sivil toplum kuruluşlarının yönetici ve temsilcileri, bürokratlar, Şube başkanlarımız ve teşkilat  yöneticilerimiz katıldı.

Sabah saatlerinde düzenlenen Yüksek İstişare Kurulu toplantımızın ardından öğleden sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan başta olmak üzere çok sayıda davetlinin katıldığı programımız gerçekleştirildi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan programımız, Türkiye Kamu-Sen’imizin 33 yıllık  serüvenini anlatan video izletisi ile devam etti.

YÜCEL KAZANCIOĞLU: TÜRKİYE KAMU-SEN, “ÖNCE VATAN” DİYENLERİN SENDİKASIDIR

Protokol konuşmaları çerçevesinde kürsüye gelen Türkiye Kamu-Sen Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, “33 yıllık bu destan, her ilde, her ilçede, her kurumda alın teri döken dava erlerinin eseridir. Bu başarı; adını duymadığımız, ama dualarını her zaman hissettiğimiz nice kahramanın yüreğiyle yazılmıştı” dedi.

Kazancıoğlu, “Bugün burada yalnızca bir yıldönümünü kutlamıyoruz; bugün, emeğin, adaletin, ahlakın ve inancın kurumsal bir çınara dönüştüğü bir büyük yolculuğun yıl dönümündeyiz. Bizim mücadelemiz; 1980’li yılların ortasında, memurların sendikal hak arayışıyla doğan bir fikrin, 24 Haziran 1992’de “İlkemiz önce ülkemiz” düsturuyla hayat bulmasıdır. Bu kutlu yürüyüş, memuru özne sayan, devlet-millet bütünlüğünü esas alan bir sendikal anlayışı Türkiye’ye kazandırmıştır.

Kurucumuz Ali Işıklar ve yol arkadaşlarının insanüstü gayretleriyle mayalanan bu hareket, bugün milyonlara umut, kamu çalışanlarına güven kaynağı olmuştur.

Türkiye Kamu-Sen, “önce vatan” diyenlerin, “emeğe saygı, alın terine değer” diyenlerin sendikasıdır. Baskılara, oyunlara, bölme girişimlerine, engellemelere rağmen geri adım atmadık.

Çünkü bizim sendikacılığımız; sadece bordroya bakmakla yetinen değil, milletin ruhunu anlayan, devlete sadakati ilke edinen, ülke gerçeklerini gözeten bir sendikacılıktır.

Bugün geldiğimiz noktada Türkiye Kamu-Sen, sadece bir konfederasyon değil; bir duruşun, bir inancın ve bir millet sevdasının adıdır. Her geçen gün büyüyen ailemizle birlikte; haklının sesi, mazlumun umudu olmaya devam ediyoruz. Türk Kültür Sanat-Sen’in tarihinde ilk kez yetki alarak toplu sözleşme masasına oturacak olması, bu azmin, bu inancın bir tezahürüdür. Bu önemli başarı dolayısıyla başta Genel Başkan Sayın Uğur Yıldırım olmak üzere tüm teşkilat mensuplarımızı yürekten kutluyorum. Bu başarı, bir teşkilatın inançla nasıl dağları devirebileceğinin göstergesidir.

Biz birlikte Türkiye Kamu-Sen’iz! Birlikte güçlüyüz, birlikte umutluyuz, birlikte geleceğe yürüyoruz. Bugün geldiğimiz bu aşama, asla bir varış noktası değil; daha büyük mücadelelerin, daha büyük hedeflerin başlangıç noktasıdır. Yeni yüzyıl, Türk ve Türkiye Yüzyılı olacaksa; o yüzyılın temel taşlarını kamu çalışanları döşeyecek, onun inşasında Türkiye Kamu-Sen’in imzası olacaktır.

Türkiye Kamu-Sen’in kuruluşundan bugüne kadar görev yapmış tüm yöneticilerimize, emek veren tüm teşkilat mensuplarımıza ve büyük ailemizin her bir ferdine teşekkür ediyorum. Ahirete irtihal eden dava arkadaşlarımızı rahmet ve minnetle anıyor, ruhlarının şad olmasını diliyorum. Nice 33 yıllarda, aynı azim, aynı inanç, aynı dava bilinciyle yol alacağımıza olan inancımla. Türkiye Kamu-Sen’in 33. kuruluş yıldönümünü kutluyor; hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” dedi.

ÖNDER KAHVECİ: TÜRKİYE KAMU-SEN HAK VE EMEĞİ ESAS ALAN BİR VİCDAN HAREKETİDİR

Katılımcılara hitap eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Türkiye Kamu-Sen, sadece sendikal bir örgüt değil; toplumsal vicdanın sesi, Kuvayi milliye ruhunun temsilcisi, onurlu bir duruşun, vatan ve millet sevdasının adıdır. Bu duruş; baskıya karşı dik duruş, dayatmalara karşı hakkı haykırış, menfaate karşı ilkeye bağlılık duruşudur” dedi.

Genel Başkan Kahveci, “Türkiye Kamu-Sen ailesinin 33. kuruluş yıldönümü vesilesiyle gerçekleştirdiğimiz bu anlamlı programa hoş geldiniz, şeref verdiniz. Türkiye Kamu-Sen’in hikâyesi; hak mücadelesinin, inancın ve cesaretin destanıdır. Aynı zamanda, milletimizin haysiyetini ve mazlum coğrafyaların umudunu temsil eden bir yürüyüştür. Bugün, ülkemizin çevresi olduğu kadar dünyanın dört bir yanı da ateş çemberine dönüşmüşken; milletimizin vicdanı olmak gibi tarihi bir sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. İşte bu bilinçle, sadece ülkemizin değil, insanlığın ortak değerlerini savunmak da bizim görevimizdir.

1980’li yılların sonlarına doğru, Türkiye’de kamu görevlilerinin sesi olmak için yükselen haklı talepleri, 1989 yılında kurulan TÜRKAV ile teşkilat fikrinin kurumsal zemine kavuşmasına öncülük etmişti. Nihayet, 24 Haziran 1992 tarihinde, bir avuç inanmış yürek; “İlkemiz önce ülkemiz” diyerek yola çıkmış ve Türkiye Kamu-Sen’i kurmuştur. Türkiye Kamu-Sen; Türk milletinin birlik ve beraberliğini, Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü, kamu çalışanlarının hakkını ve emeğini esas alan bir vicdan hareketidir.

Kurumlaşmasını hak, hukuk ve millet sevgisiyle yoğuran bu hareket, 33 yıldır aynı inanç ve kararlılıkla yoluna devam etmektedir. Bu vesileyle, başta Kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar olmak üzere, bu davaya katkı sunmuş, hayatını vakfetmiş, tüm büyüklerimizi saygıyla anıyor, ahirete irtihal edenlere Yüce Allah’tan rahmet; hayatta olanlara sağlıklı, hayırlı ömürler diliyorum.

Türkiye Kamu-Sen, sadece sendikal bir örgüt değil; toplumsal vicdanın sesi, Kuvayi milliye ruhunun temsilcisi, onurlu bir duruşun, vatan ve millet sevdasının adıdır. Bu duruş; baskıya karşı dik duruş, dayatmalara karşı hakkı haykırış, menfaate karşı ilkeye bağlılık duruşudur. Bugün sendikacılığın belli kalıplara sokulmaya çalışıldığı, ilkelerin menfaatlere kurban edildiği bir ortamda Türkiye Kamu-Sen, 33 yıl boyunca başını öne eğmeden, vicdanı ile hareket ederek yürümüştür. Memurun hakkını ararken; devletin bekasını, milletin geleceğini göz ardı etmemiştir.  Hak talep ederken, görev şuurunu asla terk etmemiştir.

Bu ilkeli tavır, Türkiye Kamu-Sen’i Türk memurunun güven kapısı hâline getirmiştir. Teşkilatımızın bu başarısı, sadece kamu görevlilerinin haklarının korunup geliştirilmesinde değil kamu vicdanında edindiğimiz yerde, milletimizin kalbinde kurduğumuz bağdadır. Her bir üyemizle; ülkenin doğusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde, kar kış demeden verilen mücadele, Türkiye Kamu-Sen’in yüreklerdeki yerini sağlamlaştırmıştır.

“Var gücümüzle çalışıyor, her ilde, her kurumda, her memurun yüreğine dokunmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz”

İşte kamu çalışanlarının yüreğinde besleyip büyüttüğü bu kutlu mücadele, nihayet bu yıl meyvesini vermiştir.  Türk Kültür Sanat-Sen, bu onurlu mücadelede ilk defa yetkili sendika olmuştur. Bu, sadece bir sendikamızın elde ettiği idari bir başarı değil; bir davanın filiz verişi, inancın ve sabrın zaferidir.  Yıllarca yılmadan çalışan, her şartta davasına sahip çıkan kardeşlerimizin emekleri zafere ermiştir. İnanıyoruz ki bu ilk adım, tüm teşkilatımız için bir başlangıçtır. Bu başarı, diğer sendikalarımıza da daha büyük hedefler için ilham olmuş, azim aşılamıştır. Şimdi daha yüksek sesle söylüyoruz: Türkiye Kamu-Sen’in bütün sendikalarıyla birlikte yetkili olacağı günler artık çok daha yakındır.  Biz, bu inançla yürüyoruz.

Var gücümüzle çalışıyor, her ilde, her kurumda, her memurun yüreğine dokunmak için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Çünkü biz sadece yetki değil; adalet, onur ve emeğin değer bulduğu bir gelecek istiyoruz. Ve o geleceği, hep birlikte omuz omuza inşa edeceğiz. Bu vesileyle; bu başarıda pay sahibi olan Türk Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı Sayın Uğur Yıldırım’ı ve inançla, azimle mücadele eden tüm teşkilat mensuplarını gönülden tebrik ediyoruz. Onların kararlılığı, fedakârlığı ve sarsılmaz duruşu; sadece Türk Kültür Sanat-Sen’in değil, bütün Türkiye Kamu-Sen ailesinin gururudur.

Bu başarı, hepimize örnek olmuş; sendikal mücadelemize yeni bir soluk, yeni bir heyecan kazandırmıştır. Birlikte yürüdüğümüz bu yolda çok zorlukla karşılaştık. Kuruluş yıllarımızda sürgünlere direndik. Haksızlıklara maruz kaldık, susmadık. Bir anlamda Hakkı savunmanın bedelini ödedik.  Ama yılmadık, eğilmedik, teslim olmadık. Çünkü biz inanıyoruz: Sendikacılık, kişisel ikbal kapısı değil; emeğin, memurun, milletin hakkını koruma mücadelesidir.  Ve bu mücadele, ancak ahlakla, vicdanla, kararlılıkla yapılır.

Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye Kamu-Sen; kamu çalışanlarının en çok güvendiği, en çok inandığı konfederasyon olmuştur. 560 bini aşan üye sayımızla, Türkiye’nin dört bir yanında bayrağımızı dalgalandıran teşkilatımıza teşekkür ediyorum. Bu başarı; salonlardan değil, sahadan gelen, yürekten verilen bir mücadelenin eseridir. Teşkilatımız yalnızca sendikal haklar için değil; toplumsal duyarlılıklar, milli birlik, aile kurumunun güçlendirilmesi, çocuklarımızın geleceği için de sorumluluk almaktadır. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete kadar her alanda üyelerimizin sesi, milletimizin vicdanı olmaya devam ediyoruz.

“Bu coğrafya bize miras değil; emanettir”

Türkiye Kamu-Sen’in mücadelesi sadece ekonomik haklardan ibaret değildir. Biz bu milletin değerleriyle yoğrulmuş bir teşkilatız. Vatanımız bir ateş çemberiyle çevrilmişken, biz kamu çalışanlarının da milletin varlığına, devletin birliğine sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki; Devlet olmazsa memur da olmaz.  Memur da devletin omurgasıdır.  Kamu görevlisi, milletine hizmet için vardır. Bu topraklarda şehitlerimizin kanı vardır. Bu coğrafya bize miras değil; emanettir.  Bizler, Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Sakarya’dan Zeytin Dağı’na kadar verdiğimiz tüm destansı mücadelelerin bilinciyle buradayız. Ve bizler bu emanetin bekçileriyiz.  Ülkemizin bağımsızlığına ve milletimizin birliğine kasteden her türlü tehdide karşı dimdik durmaya kararlıyız. Bu topraklarda şehitlerimizin kanı vardır. Bu coğrafya bize miras değil; emanettir.

Bu emanete sahip çıkmak da her Türk vatandaşının görevidir. Genç kamu çalışanlarımızı yetiştirmek, onlara sendikal şuur kazandırmak, yarının yöneticilerini, uzmanlarını, liderlerini bugün aramızdan çıkarmak bizim görevimizdir. Biz, mirasa değil; emanete sahip çıkan bir anlayışın mensuplarıyız.

Kamu çalışanlarının ekonomik durumu, ne yazık ki son yıllarda ağır yara almıştır. Maaşlar, hayat pahalılığı karşısında her ay biraz daha erimektedir.  Alım gücü azalmış, memur geçim derdine düşmüştür. Birçok kamu görevlisi ikinci bir iş yapmadan ailesini geçindiremez hâle gelmiştir. Açıklanan resmi enflasyon ile çarşıdaki gerçek enflasyon arasındaki fark, kamu çalışanlarının alacağını artırmakta, geçimini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen olarak, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde taleplerimizi net biçimde kamuoyuna sunacağız.

Bu çerçevede öncelikle:

Kamu görevlilerine ve emeklilere hedeflenen enflasyona göre zam yapılması uygulaması terk edilmelidir.

Maaşlara refah payı uygulaması kalıcı olmalıdır.

Enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır.

Gelir vergisi %15’te sabitlenmelidir.

Sosyal yardımlar, hayat şartlarına uygun olarak, ekonomik anlamda aile bütçesine katkı sağlayacak şekilde yükseltilmelidir.

Aile Yılı’nın ruhuna uygun olarak aileyi destekleyecek, evliliği özendirecek, doğurganlığı artıracak tedbirler alınmalı, kamuda aile birliğinin tesis edilmesi mutlaka ama mutlaka sağlanmalıdır.

Kira, yemek ve yol yardımı başta olmak üzere ortaya çıkan ihtiyaçlara paralel yeni sosyal yardım kalemleri oluşturulmalı, kamu çalışanlarının özel durumlarına uygun yardımlardan faydalanması sağlanmalıdır.

Ek gösterge sisteminde adalet sağlanmalı, birinci dereceye gelen bütün kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir.

Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı, yardımcı hizmetlilerimiz bir defaya mahsus genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmelidir.

Sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir.

Temmuz 2023’te yürürlüğe giren ilave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmalı, maaşlara yapılan bütün ödemeler emekli maaşı hesabına dahil edilmelidir.

4688 sayılı Kanun güncellenmeli, gerçek bir toplu pazarlık düzeni kurulmalıdır.

Kamu personel rejimi, liyakat ve ehliyet esasına göre yeniden yapılandırılmalıdır.

Biz bu talepleri sadece memur için değil; kamu hizmetinin kalitesi, toplumsal adalet ve ekonomik istikrar için de istiyoruz.

“Dünya, bir avuç zalimin hegemonyasına terk edilemez”

Türkiye Kamu-Sen, Türk dünyasında da gönül köprüleri kurmuş, Azerbaycan’dan Kıbrıs’a, Kerkük’ten Türkistan’a kadar kardeş sendikalarla dayanışma içinde olmuştur. Uluslararası alanda da kamu çalışanlarının vicdanı ve sesi olmayı başarmış, ülkemizi temsil etmiştir. Bu çerçevede, bugünlerde Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler büyük bir kaygı konusudur. İsrail’in, İran’a yönelik saldırıları ve Filistin başta olmak üzere masum sivil halkı hedef alan politikaları, yalnızca bölgesel değil, küresel barışı da tehdit etmektedir. ABD’nin de bu insanlık suçuna adeta ortak olurcasına çatışmalara fiilen dahil olması, geleceği insanlık adına daha karanlık hale getirmektedir. Bu ateş çemberi, Pandora’nın kutusunu açmış, belki de 3. Dünya Savaşı’nın fitilini ateşlemiştir. Türkiye Kamu-Sen olarak; çocukları, kadınları, sivilleri hedef alan bu vahşeti en sert şekilde kınıyoruz. Dünya, bir avuç zalimin hegemonyasına terk edilemez. Barışı tehdit eden bu saldırganlık, insanlığın ortak vicdanında mahkûm edilmiştir.  Bu nedenle insanlığın ortak geleceği adına gözü dönmüş bu azgın sürüsü mutlaka ama mutlaka durdurulmak zorundadır. Biz, hakkı savunmaktan, mazlumun yanında olmaktan asla geri durmayacağız. Çünkü biz sendikacılığı yalnızca yerel değil, evrensel insan hakları temelinde bir görev olarak görüyoruz. Bu anlayışla, Türk memurunun sesi, Türk milletinin nefesi olmaya devam edeceğiz. Güçlü bir devlete sahip olmadan bu coğrafyada bir geleceğimizin olmayacağını anlatmaya devam edeceğiz. 

İşte tam da bu sebeple;

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, emperyalizme karşı verilen büyük İstiklal Mücadelesi’nin hangi şartlar altında kazanıldığını bir an bile unutmuyoruz. Yedi düvele karşı, imkânsızlıklar içinde yürütülen o kutlu mücadele, Türk milletinin sarsılmaz iradesiyle destanlaşmış, nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti gibi çağın ötesinde bir devletin temelleri atılmıştır. Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim şekli değil; bağımsızlığın, haysiyetin ve millet olmanın adıdır. Bizler bu şuurla hareket ediyor; bedelini şehitlerimizin kanıyla, gazilerimizin canıyla ödediğimiz bu kutsal vatanı ve cumhuriyetimizi kararlılıkla koruyoruz. Her bir damla kanı bu topraklara düşen aziz şehitlerimize, fedakârca mücadele veren kahraman gazilerimize minnetle, şükranla ve dualarla sahip çıkıyoruz.

“Türkiye Kamu-Sen, Türk kamu görevlilerinin alnı açık, başı dik sesi olmanın yanı sıra, milli bekamızın da yılmaz bekçisidir”

Ecdadımızın bize emanet ettiği bu devlet, bizim de evlatlarımıza bırakacağımız en kıymetli mirastır. Kamu görevlileri olarak bu mücadelede üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. Türkiye Kamu-Sen 33 yıldır, doğruluğun, mertliğin, erdemin adıdır. Bugün bir ulu çınar gibi kök salmışsa; bu, sizlerin emekleriyle mümkün olmuştur. Birlikte nice badireler atlattık. Şimdi yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Ve biz biliyoruz ki: Türkiye Kamu-Sen; binlerce yıllık Türk milletinin devlet ve teşkilat kültüründen süzülüp gelen bir irfanın, vakar ve inancın çağdaş yansımasıdır. Türkiye Kamu-Sen olarak büyük Türk milletinin tarihinden aldığı güçle geleceğe doğru kutlu bir yürüyüşe çıktığını görüyoruz.  Bu yürüyüş; Türk milletinin bağımsızlık idealinin, ekonomik ve sosyal kalkınmanın, milli değerlerimizin yeniden ihyası ve yükselişi içindir.  Bu nedenle biz, kamu görevlilerini bu büyük vizyonun taşıyıcı gücü olarak görüyor; bu büyük idealimize yakışır bir kamu yönetimi, adil bir gelir dağılımı ve güçlü bir sosyal devlet anlayışının inşası için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye Kamu-Sen, Türk milli hareketinin omurgasını oluşturan milli, ahlaki ve insani değerlerin yılmaz savunucusudur.

Bu kutlu teşkilat; milli iradeye dayanan, bayrak, vatan ve millet sevgisini her türlü siyasi hesaplaşmanın üzerinde tutan ilkeli bir duruşun adıdır. Bu kutlu teşkilat; Türk memurunun haklı mücadelesini yürütürken, ay yıldızlı bayrağımızı gururla omuzlayan, her şartta ve zeminde önce devlet, önce millet diyenlerin sarsılmaz kalesidir.  Türkiye Kamu-Sen, Türk kamu görevlilerinin alnı açık, başı dik sesi olmanın yanı sıra, milli bekamızın da yılmaz bekçisidir.

Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, bu bayrak inmeyecek, bu teşkilat sönmeyecek, bu sevda bitmeyecektir. Bu duygularla, kuruluşumuzdan bugüne emeği geçen herkese minnetlerimi sunuyorum. Başta Türk Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm kahraman şehit ve gazilerimizi minnetle, şükranla anıyorum.  Teşkilatımızın 33. kuruluş yılını kutluyor, Türkiye Kamu-Sen’in sonsuza dek var olması duasıyla hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Yaşasın Türkiye Kamu-Sen’in onurlu hak mücadelesi!

Ne Mutlu Türk’üm Diyene!

YAŞAR YILDIRIM: TÜRKİYE KAMU-SEN’İN YERİ HER DAİM DEVLETİ VE MİLLETİNİN YANIDIR

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım ise, “Devleti ile milleti ile ebediyen Türkiye Kamu-Sen diyen konfederasyonumuzun 33. yıldönümünü kutluyorum.

Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalar zaman zaman attığı adımlarla her zaman devletinin ve milletinin yanında olduğunu defalarca göstermiştir. Bunun için hepinize teşekkür ediyorum.

Her zaman üyesinin hakkını arayan ve her zaman devletinin yanında duran bir konfederasyondur Türkiye Kamu-Sen.

İşte sekizinci dönem toplu sözleşme yaklaşıyor biliyoruz ki Türkiye kamu sen kamu görevlileri için masada mücadelesini verecek biz de her zaman sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz

Bu toplu sözleşmede kendi hizmet kolunda başarıya ulaşan ve yetkiyi alan Türk Kültür-Sanat-Sen’i Genel Başkanı sayın Uğur Yıldırım’ı kutluyorum.

Bizler her zaman Türkiye Kamu-Sen’in ve üyesinin yanındayız Türkiye Kamu-Sen Türkiye’nin en etkili konfederasyonudur, bizim gözbebeğimizdir. Tekrar 33. kuruluş yıl dönümünüzü kutluyorum.” dedi.

PROF.DR. VEDAT IŞIKHAN: 33. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜZ KUTLU OLSUN

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan ise, “33. kuruluş yıldönümümüz münasebetiyle burada bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim. Yeni yaşınızı kutluyorum.

Türkiye Kamu-Sen’in memurlarımız için, milletimiz için neler ifade ettiğini gayet iyi biliyoruz. Bu teşkilata gönül veren, omuz veren herkese selam ve saygılarımı sunuyorum. Çalışma şartlarının korunması ve iyileştirilmesi noktasında Türkiye Kamu-Sen’in 33 yıldır verdiği mücadele ortadadır.

Devleti, milleti ve çalışanları için ortaya koyduğu vizyon Türkiye Kamu-Sen’in kimliğini de ortaya koymaktadır. Sizlerle her zaman istişare ve diyalog halinde olarak kamu görevlilerinin sorunlarının çözüm noktasında üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ve inanıyoruz ki yeni yüzyıl bizim yüzyılımız olacaktır” dedi.

Programımızın sonunda kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar, Türkiye Kamu-Sen Marşımızın söz yazarı Türk Haber-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hakan İlhan Kurt ve bestecisi sanatçı Rahmet Safa Ulusoy’a günü anısına plaket takdim edildi.



Kaynak

Önceki Gönderi

TÜRKİYE SEVDAMIZ, EKMEK İÇİN KAVGAMIZ!

Son Eklenen Haberler

TÜRK MEMURUNUN GÜR SESİ TÜRKİYE KAMU-SEN 33 YAŞINDA

TÜRK MEMURUNUN GÜR SESİ TÜRKİYE KAMU-SEN 33 YAŞINDA

25 Haziran 2025
TÜRKİYE SEVDAMIZ, EKMEK İÇİN KAVGAMIZ!

TÜRKİYE SEVDAMIZ, EKMEK İÇİN KAVGAMIZ!

24 Haziran 2025
MÜLAKAT İLE İLGİLİ BİR İPTAL KARARI DAHA

MÜLAKAT İLE İLGİLİ BİR İPTAL KARARI DAHA

20 Haziran 2025
GELİŞTİRME ÖDENEĞİ SADECE AKADEMİK PERSONELİ KAPSAMAMALI!

GELİŞTİRME ÖDENEĞİ SADECE AKADEMİK PERSONELİ KAPSAMAMALI!

20 Haziran 2025

Haber Kategorileri

  • Duyurular (3)
  • Genel Merkez Haberleri (808)
  • Haberler (6)
  • Sık Sorulan Sorular
  • Üye Olmak İstiyorum
  • Acil Kan Bilgi Sistemi
  • TES İletişim

© 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Türk Eğitim-SEN

Tasarım & Uygulama:

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Şube Yönetim Kurulu
    • Şube Denetleme Kurulu
    • Şube Disiplin Kurulu
  • Bilgi Merkezi
    • Haber Arşivi
    • Duyuru Arşivi
    • Genel Merkez Haberleri
  • Kampanyalar
  • Misafirhaneler
    • Misafirhanemiz
    • Öğrenci Misafirhanesi
  • Bize Ulaşın

© 2025 Tüm Hakları Saklıdır. Türk Eğitim-SEN