Mevcut uygulamanın, bir takım sorunlar taşıdığını kaydeden Genel Başkan, 17 yıl boyunca herhangi bir düzenleme yapılmadığı için, geçen yıl yapılan sınavla uzman öğretmen olan binlerce öğretmenin “uzmanlıkta 10 yıl bekleme” koşulundan dolayı “Başöğretmen” olma imkanı bulamadan emekli olacağını söyledi.
TBMM açılır açılmaz gerekli mevzuat düzenlemesinin ivedilikle gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Genel Başkan gerekiyorsa, bu değişiklik için kariyer basamakları takviminin de güncellenmesi gerektiğini bildirdi.
Öğretmenlerilerin bir yıl daha mağduriyet oluşturacak bir gecikmeye tahammülü olmadığını kaydeden Genel Başkan açıklamasında şunlara dikkat çekti:
“Öğretmenlerimizin kariyer basamakları sınavı 19 Kasım’da yapılacak.
Türk Eğitim Sen olarak yıllardır dile getiriyoruz; öğretmenlerimizin kariyerleri sınav esaslı değil, hizmet yılına dayalı olarak belirlenmelidir. Çünkü öğretmenlik, sadece “bilme” değil “bildiğini aktarma” mesleğidir. Dolayısıyla kariyer planlamasında tecrübe ve kıdem belirleyici olmalıdır.
Öte yandan, mevcut uygulama, bir takım sorunları taşımakta ve mağduriyet oluşturmaktadır.
Şöyle ki, 17 yıl boyunca herhangi bir düzenleme yapılmadığı için, geçen yıl yapılan sınavla uzman öğretmen olan binlerce meslektaşımız, “uzmanlıkta 10 yıl bekleme” koşulundan dolayı “Başöğretmen” olma imkanı bulamadan emekli olacaktır.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer, (sendikamızın da defalarca gündeme getirdiği şekilde) 20 yıl ve daha fazla hizmeti bulunan uzman öğretmenlerin bekleme şartı olmaksızın Başöğretmenliğe başvurabileceği bir düzenlemeyi yapacaklarını açıklamıştı. Ayrıca Sayın Bakan, aynı açıklamasında, yüksek lisans ve doktora mezunlarının bekleme süresiyle ilgili de düzenleme yapılacağını duyurmuştu.
Bu itibarla, MEB’den beklenen, TBMM açılır açılmaz gerekli mevzuat düzenlemesini ivedilikle gerçekleştirmesi, gerekiyorsa, bu değişiklik için kariyer basamakları takvimini güncellenmesidir. Öğretmenlerimizin, bir yıl daha mağduriyet oluşturacak bir gecikmeye tahammülü yoktur.”
MEB, geçen yıl yaşandığı gibi, gereksiz tartışmalarla eğitim kamuoyunun meşgul ve öğretmenlerimizin huzursuz edilmesine müsaade etmemelidir.”
